Kamuoyuna Duyurumuzdur
Sosyal medya üzerinden öğrenmiş bulunduğumuz üzere; Acil Tıp Ana dalına “yoğun bakım yan dal uzmanlık sınavına” girebilme hakkı konusunda TUK (Tıpta Uzmanlık Kurulu) tarafından tavsiye kararı alınmıştır.
Yoğun Bakımın altı ana dal üzerinden çerçevesi çizilerek yan dal olarak ihdas edilmesi bir “model tasarımı” üzerinden gerçekleşmiş ve yeni disiplinin “genel yoğun bakım” konseptinde tüm kritik hastalara sağlık hizmeti sunulabilecek ve üç farklı düzeyde tanımlanmış üniteler olarak çalışması planlanmış ve yan dal eğitim programlarının da ne şekilde uygulanacağı, protokoller düzeyinde tanımlanmıştı.
Özellikle son yıllarda yoğun bakım “model tasarımı”nda farklı uygulamalar, özlük haklarında iyileştirmelerin yetersizliği, görev tanımları ve çalışma prensiplerinin netleştirilememesi, gece gündüz düzeninde YB ların çalışma sistemlerindeki karmaşa, sayı yetersizliği nedeniyle iş yükünde artış, özel sağlık sektöründe yoğun bakım uzmanlığının bir karşılığı ve geleceği olmaması, ilave uzmanlaşma ve harcanan emeğin ana dallara kıyasla anlamlı bir nesnel fark yaratamaması, ilave zorunlu hizmet yükü, genel belirsizlik vb gibi hususlar nedeniyle yan dala başvurular hızla azalmaktadır.
2012 yılında yan dal uzmanlık sınavı ile öğrenci alımının başlandığı süreçten bugüne kadar ilginin artan oranda azalmasının nedenlerinin tüm paydaşlarla birlikte analiz edilmesi ve çözüm yolları üretilebilmesi ile ancak iyileşme sağlanabileceğine inanmaktayız. Problem tanımlanmamış ve doğal olarak da çözüm yolları denenmemişken sürece yeni paydaşlar katılması, problemin daha da büyümesi dışında bir katkı sağlamayacaktır.
Ciddi yoğun bakım kapasitemize karşın süre giden “yoğun bakım yatak krizi”nin nedeninin öncelikli olarak “yoğun bakımların akılcı kullanılması” konusundaki engeller olduğunu düşünmekteyiz. Yoğun bakımları tıkayan en önemli konuların başında “yoğun bakımda olmayacak kadar iyi, yoğun bakımdan fayda görmeyecek terminal hastaların” yer işgal etmesidir. Bu konuda Derneğimizin yapmış olduğu ve kamuoyu ile paylaştığı ve planladığı çalışmalar mevcuttur. Bu konuda yapılması gerekenler sistem yenilemesinden hukuksal düzenlemelere kadar geniş kapsamlıdır.
Doğaları gereği en zorlu hizmet alanları olan Yoğun Bakımlar ve Acil Servisler hassas yapısal ve işlevsel tasarım, net tanımlanmış görev tanımları ve yoğun eşgüdüme gereksinim gösterirler. Her iki sağlık hizmet alanı da ciddi sorunlarına karşın yoğun emek harcayarak artı değer üretmeye çalışmaktadırlar. Her iki alanda da çalışan sayısının ve koşullarının yetersizliği ortada iken, TUK tarafından alınmış olan tavsiye kararı ve sonrasında gerçekleşebilecek süreç; yoğun bakımların gereksinim duyduğu insan kaynağı sorununu çözemeyeceği gibi, acil sağlık hizmetlerinin sunumunda da yeni bir kriz yaratma potansiyeline sahip olabilir. Bu iki sağlık hizmet sunum alanlarının tam tersi yüksek oranda eşgüdümle çalışır, insan kaynağı ve özlük hakları olarak özetlenebilecek konularda desteklendikleri alanlar olmaları gerektiğini düşünmekteyiz.
Söz edilen branştan bağımsız olarak ilkesel düzeyde yaptığımız değerlendirmede; asıl sorunun yeni ana dal ya da dallara “yoğun bakım yan dal uzmanlık sınavına” giriş hakkının verilmesiyle çözülemeyeceğini, üstüne “yeni belgelendirmeler” yoluna gidilmesinin de yetersiz olduğu söylenen mevcut durumu daha da olumsuz etkileyeceği ve karmaşık hale getireceğinden duyduğumuz kaygıyı dile getirmek isteriz.
Konuyla ilgili genel görüşümüz ve önerilerimiz aşağıdaki gibidir.
- • Yoğun Bakım insan kaynağının iyileştirilmesi aynen Acil servislerde olduğu gibi yaşamsaldır.
- • Söz edilen alanlardan insan kaynağı kaybının önüne geçilmeli ve iyileştirilmelidir. Bu bağlamda kendi içlerindeki geçişin önü açılmamalıdır.
- • Yoğun bakım yan dal sınavına girişte ana dal zorunlu hizmetinin tamamlanmış olma koşulu; başvuruları azaltan en önemli nedenler arasında yer almaktadır. Yoğun bakım yan dal sınavına girişte ve yan dal eğitimine başlangıçta Ana dal zorunlu hizmeti koşulu tamamen kaldırılmalıdır.
- • Zorunlu hizmete atanan yoğun bakım uzmanları sadece 3. basamak yoğun bakımlarda görevlendirilmelidir.
- • Yoğun bakım uzmanlarının özlük haklarında iyileştirmeye gidilmelidir.
- • Yoğun Bakım yan dal eğitimine başvurunun azalmasının tanımlanması, analiz edilmesi, çözüm önerilerinin oluşturulması açısından öncelikli olarak paydaş ana dal dernek temsilcilerinin görüşünün alınmasının sonsuz yararına inanmaktayız.
- • Sorunu daha da karmaşık hale dönüştürmeden “ortak akıl” üretme konusunda tüm paydaşlar üzerine düşen görevleri yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu doğrudan toplum sağlığı ile ilgili bir durumdur. Derneğimiz adına net olarak söyleyebileceğimiz ve diğer tüm paydaşların da benzer düşünceye sahip olduklarına inanarak, Sağlık Bakanlığı nezdinde siyasi otoriteye tam destek verebileceğimiz, bilimsel birikimimizi kamu yararına kullanacağımızı beyan ederiz.
- • Son olarak; ülkemizde yoğun bakım hizmetleri yeri geldiğinde övündüğümüz, gurur kaynağımız olan bir sağlık hizmet alanı olup en iyi sınavını Dünya ölçeğinde Covid-19 pandemisi sırasında vermiştir. Ortak değerimiz olarak gördüğümüz bu alanda paydaşların tekil yararlarından ziyade toplumun genelini önceleyen bütüncül bir yaklaşıma gereksinimimiz vardır. Türk Yoğun Bakım Derneği konuya bu gözle bakmaktadır. Hizmet ve eğitim alanımızın sorunları vardır, sorunların tanımlanması ve çözüm yollarının oluşturulması için çaba harcanması gerekmektedir. Bu durum aynı zamanda bizlerin görevidir. Çözüm, probleme yeni katmanlar eklemek ya da sorunlu bir sağlık hizmet alanı ile bir diğerini iç içe sokmak olmamalıdır. Dileğimiz ve talebimiz, ülkemizde yoğun bakım alanında hizmet ve eğitim bağlamında gereken adımların atılması için ivedi olarak tüm paydaşların dahil olduğu bir zemin oluşturulmasıdır.
Sağlık Bakanlığımız, Tıpta Uzmanlık Kurulumuz ve Kamuoyumuzla saygıyla paylaşırız…
Türk Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kurulu